ZENCEFİL
Latince Adı:
Zingiber officinale
Familya:
Zingiberaceae
Diğer İsimleri:
Zencebil
Genel
özellikleri: |
|
Zencefilgiller familyasının örnek bitkisidir. Anayurdunun
Güneydoğu Asya olduğu sanılmakta, günümüzde Hindistan ve Malezya
ile diğer bazı tropikal bölgelerde yetiştirilmektedir. Ülkemizin
iklimi uygun olmadığından Türkiyede zencefil yetişmez. Yararları
Çin ve Hindistanda çok eski çağlardan beri bilinen bitki, Avrupaya
tüccarlar tarafından getirilip tanıtılmıştır. 120 cm.ye kadar
boylanabilen bitkinin biryıllık ömrü olan gövdesinin, kamışınkini
andıran duruşu vardır. Tarçın kokusuna benzeyen özel kokulu, 15-20
cm. uzunluktaki sivri uçlu ve mızrak biçimli yaprakları, gövdeyi
saran kılıflardan çıkar. Kozalakları anımsatan küçük, beyaz ve
üzeri mor lekeli çiçekleri pek seyrek açar ve kısır olurlar.
Zencefilin kalın, etli, lifli ve boğum boğum yapılı kökgövdesi (rizomu)
kahverengi sarımsı olup bundan yumrukökler çıkarak çevreye
yayılır. Bitki, bu rizomların bölünüp ekilmesiyle çoğaltılır.
Zencefil zingiberon, zingiberol, fellandron, borneol, sineol
sitrali içeren uçucu yağ ile nişasta, yapışkan bitki sıvısı ve
reçine yönünden zengindir. Taze kökleri sökülüp dilimlenerek bazı
Uzakdoğu yemeklerine katılır. Kurutulup öğütülerek toz haline
getirilmiş kökleri ekmek, tatlı, pasta, şarap ve bazı likörlerin
yapımında kullanılır. Ayrıca zencefil tozu, baharat olarak
tüketilir.
Etki ve Kullanım:
• Hazımsızlık, mide ve bağırsakların gazlı olması ve karın ağrısı
durumlarında sindirim salgılarını artırır ve gaz söktürücü etkiler
yaparak iyileştirici olur.
• Son yapılan araştırma sonuçlarına göre mideyi yatıştırıcı
etkileri nedeniyle yolculuklarda kusma refleksini yok eder ve
rahatlama sağlar.
• Kan dolaşımının yetersiz kaldığı durumlarda, özellikle kılcal
damarlardaki dolaşımı hızlandırır.
• Ateşlilik durumunda terlemeyi artırır: bu yararlı terletici
etkisiyle soğuk algınlığıni çabuk iyileştirir.
• Soğuk havalarda bedeni ısıtır, dayanıklılığını artırır.
Bu etkileri sağlamak üzere zencefilin dekoksiyonu kullanılır.
Elinizde zencefil tozu ya da dilimlenmiş kök parçaları varsa
bunlardan 1,5 tatlı kaşığı, 1 bardak su içine konulup önce kaynama
noktasına kadar ısıtılır. Sonra, ateş kısılarak 5-10 dakika daha
ısıtma sürdürülür. Böylece elde edilen dekoksiyon istendikçe
içilebilir.
• Zencefil boğaz ağrılarını iyileştirir. Bunun için yukarıda
hazırlanan dekoksiyonla derin gargara yapılır.
• Bitki ayrıca fibrozit (lif dokusu iltihabı) ve kas incinmeleri
tedavisinde kullanılır. Bunun için de, aynı dekoksiyon ağrılı
yerlere dıştan uygulanırken, elle hafif hafif ovuşturulur.
PAPATYA
Latince Adı:
Matricaria chamomilla
Familya:
Compositae
Diğer İsimleri:
kamelya, kamomil
Genel özellikleri: |
|
Bileşikgiller familyasindaki bitkiler gibi Anthemis ve
Matricaria cinsi papatya türleri, ortada sarı tüpsü çiçekleri ile
bunların çevresinde beyaz ya da sarı renkli dilsi çiçeklerinden
oluşan bileşik çiçekleri ve çok parçalı yapraklan ile dikkati
çeker. Papatya türleri ilkbaharda çiçek açmaya başlar, yaz boyunca
çiçekli kalır.
Anthemis cinsi papatyaların tür sayısı 100 kadar olup bunların
anayurdu Avrasyadır. 20-30 cm. kadar boylanabilen, dayanıklı
çokyıllık otsu bitkilerdir. Ülkemizde 50 kadar Anthemis türü
papatya yetişmektedir. Bunlar, çiçekleri gösterişli olduğundan
çoğu yerde süs bitkisi olarak üretilir. En önemli türü 75 cm.
kadar boylanabilen Alman papatyası (A. nobilis) türüdür.
Etki ve Kullanım:
Alman papatyasının tıbbi etkileri ve bunlardan yararlanma
yöntemleri:
• Yatıştırıcı, tonik ya da boğaz ağrıları antiseptiği olarak, yaş
veya kurumuş çiçeklerinden hazırlanan infüzyon, günde birkaç kez
içilebilir.
• Uykusuzluğa karşı aynı infüzyondan gece yatmadan önce bir bardak
içilir.
• Akne durumunda bu infüzyonla yüz yıkanıp kurulanırsa cildi
temizler.
• Romatizma ağrılarına karşı, zeytinyağında 10-15 gün kadar
bekletilen çiçekleriyle elde edilen eriyiği (özütü) ağrılı yerlere
uygulanır.
• Saçlara çok yararlı olan bir banyo suyu hazırlamak üzere
çiçekleri suda kaynatılır. Bu banyo suyuna daldırılan tarakla
saçlar taranır.
Köpek papatyası (A. cotula), ülkemizde çok yaygın olarak yetişen,
kötü kokulu bir papatya türüdür. Ama: gaz söktürücü, uyarıcı ve
adet söktürücü ilaç olarak kullanılır. Bu amaçlarla taze ya da
kurumuş çiçekleriyle hazırlanan infüzyon, günde bir-iki kez
içilebilir.
Matricaria cinsi papatyalar içinde anayurdu Avrasya olan ve
ülkemizde de çok yaygın yetişeni, Adi ya da Tıbbi papatya (M.
chamomilla) türüdür. 25-50 cm. kadar boylanabilen, dayanıklı
çokyıllık otsu bitkidir. Sarı renkli tüpsü çiçeklerinden oluşan
çiçek başı kubbe gibi çıkıntılı ve içi boştur. Bunların
çevresindeki dilsi çiçekleri beyaz renkli olur.
Adi papatyanın tıbbi etkileri ve bunlardan yararlanma yöntemleri
de şöyle sıralanabilir:
• İştah artırıcı, yatıştırıcı: mide ve bağırsak gazları ile
safrayı söktürücü, idrarı artırıcıdır. Bu etkilerinden
yararlanılmak üzere iki-üç tutam taze veya kurumuş çiçekleriyle
hazırlanan infüzyon günde bir-iki kez içilebilir.
• Boğaz ağrılarına karşı, iki-üç tutam taze veya kurumuş çiçekleri
kaynatılarak bir dekoksiyon hazırlanır. Bu dekoksiyonla günde
birkaç kez derin gargara yapılır.
• Yaraları iyileştirici olarak aynı dekoksiyon yaralara dıştan
kompres olarak uygulanır.
• Saç rengini açmak üzere, gene bu dekoksiyon kullanılır.
IHLAMUR
Latince Adı:
Tilia
Familya:
Diğer İsimleri:
Genel
özellikleri: |
|
Ihlamurgiller familyasındaki Tilia cinsini oluşturan ve kışın
yaprağını döken 30 kadar ağaç ya da ağaççık türünün ortak adı
Ihlamurdur. Ülkemizi de içermek üzere Kuzey Yarıkürenin tüm ılıman
bölgelerinin killi ya da kalkerli, serin ve nemli topraklarında
yetişir. Hızla büyüyen ve 20-25 m. kadar boylanabilen ıhlamur
ağaçlarının gövde çapı 1,5 m. bile olabilir. Önce düz olan gövde
kabuğu, ağaç yaşlandıkça çatlar. Üzeri koyu yeşil yaprakları uzun
saplı, yürek biçimli, kenarları düz ve almaşık dizilidir. Yaprağın
gri ya da gümüş rengindeki alt yüzünde tüyler bulunur.
Haziran-ağustos ayları arasında açan sarımsı renkli özel, hoş
kokulu çiçeklerinin 3ü-5i bir arada, yaprakların orta damarına
bağlı ve sarkık durumda olur. Ağacın tek tohumlu meyvesi minik,
yuvarlak ve kurudur. Ihlamur ağacı, tohumuyla: gövde çelikleriyle
ya da filizlenen köklerinin ayrılı dikilmesiyle çoğaltılır.
Ihlamurun çiçek ve yapraklarında tilyum adlı glikozit, tanen,
yapışkan bitki sıvısı ve farnesol içeren uçucu yağ bulunur.
Özellikle çiçek ve yaprakları tıbbi etkilerinden ötürü kullanılan
ıhlamur ağacının beyaz, yumuşak ve homojen olan kerestesi
heykelcilik vb. işlerde, gövde kabukları boyacılık ve halat
yapımında kullanılmaktadır.
Etki ve Kullanım:
Ülkemizde en çok Büyük yapraklı ıhlamur (T. platyphyllos) ile
ikinci sırada Küçük yapraklı ıhlamur (T. cordata) türü ağaçlar
yetişir. Bunların öncelikle çiçek ve yapraklarının tıbbi etkileri
ile bu etkilerden yararlanma yöntemleri şöylece sıralanabilir:
• Göğsü yumuşatıcıdır.
• Sinir sistemindeki gerginlikleri azaltır. Rahatlatıcı,
yatıştırıcı ve uyku vericidir.
• Kadınlarda aybaşı öncesi gerginlikleri giderir, aybaşı
sancılarını azaltır.
Bu etkileri sağlamak üzere, yaz ortasında, kuru bir günde yeni
açmış ıhlamur çiçekleri toplanır. Bunların yanına bir miktar
yaprağı da katılarak gölgede özenle kurutulur. Güneş gören
çiçekler koku ve etkilerini büyük ölçüde yitirir. Kurutulmuş çiçek
ve yaprak karışımından 1 tatlı kaşığı alınıp üzerine 1 bardak
kaynar su dökülerek 10 dakika süreyle demlendirilir. Bu
infüzyondan günde üç kez birer bardak içilir.
• Ayrıca, ıhlamur terleticidir.
• İdrar söktürücüdür.
• Uyarıcıdır.
• Bedeni güçlendirici toniktir.
Ihlamurun bu etkilerinden de yararlanılmak üzere infüzyondaki
çiçek-yaprak karışımı dozajı artırılır: 2-3 tatlı kaşığı
kullanılır. Aynı yöntemle hazırlanan infüzyondan günde üç kez
birer bardak alınabilir.
NANE
Latince Adı:
Mentha
Familya:
Diğer İsimleri:
Genel
özellikleri: |
|
Ballıbabagiller familyasındaki aynı cinsten 25 kadar çokyıllık
dayanıklı otsu bitkinin genel adı Nanedir. Dünyanın tüm ılıman ve
astropikal bölgelerine yayıldığı gibi ülkemizde de 7 türü
yetişmektedir. Nemli ve gölgelik yerleri çok seven nane türleri,
3-100 cm. arasında boylanabilirler. Dört köşe kesitli, kırmızımsı
gövde ve dalları: karşılıklı dizilen, kenarları dişli, keskin ama
hoş kokulu koyu yeşil yaprakları ve dal uçlarında kümeler
oluşturarak temmuz-ağustos aylarında açan leylak, pembe ya da
beyaz renkli çiçekleri vardır. Koyu kahverengi, minik taneli ve
küremsi biçimli tohumları olur. Nane türleri, döktüğü tohumlarıyla
çoğalır ya da çoğaltılır.
Türleri arasında en çok kültürü yapılanı (yani insan eliyle
üretileni) Bahçe nanesidir (M. piperita). Bu türün yaprak, sap ve
çiçeklerinde mentol, menton, jasmon vb. maddeleri içeren uçucu yağ
ile tanen, reçine, acı bitki esansı ve bazı organik maddeler
bulunur. Nanenin tazesi ya da kurutulmuşu baharat olarak
kullanıldığı gibi ilaç, yiyecek ve parfümeri alanlarında da
kullanım yeri bulur.
Etki ve Kullanım:
Nanenin tıbbi etkileri:
• Sindirim salgılarını artırdığından mide ve bağırsaklardaki
sindirim işlemini kolaylaştırır.
• İç organların kaslarında yatıştırıcı etkiler yapar.
• İçerdiği uçucu yağlar nedeniyle mide bulantılarını keser.
Gebelikteki ve yolculuklardaki kusma refleksini bastırır.
• Mide ve bağırsak gazlarını söktürücüdür.
• Beden üzerinde güçlendirici (tonik) etkisi vardır.
• Bağırsaklardaki kolit yaralarının iyileşmesinde etkili rol
oynar.
• Grip ve nezlede yüksek ateşin düşürülmesinde değerli bir
yardımcıdır.
Bu etkilen sağlamak üzere, nane şöyle kurutulur: Bitki çiçek
açmadan önce sap, yaprak ve goncah dalları toplanıp çok sıkmadan
demetler halinde bağlanıp gölgelik ve havadar yerlere asılır.
Böylece kurutulmuş yaprak, sap ve çiçek goncalarından bir büyük
tutamı alınır. Üzerine bir bardak kaynar su dökülüp 10 dakika
demlendirilerek infüzyon hazırlanır. Hiçbir yan etkisi
olmadığından istenilen sıklıkta içilir.
Nanenin yukarda sayılan tıbbi etkilerinden yararlanmak için,
ikinci kullanım şekli, taze yapraklarının suyla damıtılarak nane
ruhu elde edilmesidir. Böylece elde edilip piyasada satılan
naneruhunun 2-10 damlası bir şekerin üzerine damlatılarak alınır.
|